16 Ocak 2008 Çarşamba

MUKADDES DEĞERLER VE BAKIŞ AÇISI


Avusturya'da İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı ile bilinen Özgürlükçü Parti (FPÖ) Graz kenti belediye başkan adayı Susanne Winter, yeni yıl kutlamalarıyla ilgili olarak partilileriyle bir araya geldiği bir toplantıda Hz. Muhammed (sav) le ilgili ağza alınmayacak beyanlarda bulunmuş. Durum, tabii olarak İslam düşüncesi ve inanışındaki insanları üzmüştür.

Türklerin özellikle bu konuya ne kadar duyarlı olduklarını bilmeyen bir hanımın ülkesindeki ağırlıklı türk göçmeni hiçe sayarak böyle bir açıklama yapması cidden, aslında siyasetten bile anlamadığının ispatı bana kalırsa.

İnanışlarına göre Hz. İsa a.s.’ı çarmıha gerdiklerini düşünürseniz aslında ne derece bir saygı ve vefa taşıyabilecekleriyle ilgili bir fikriniz olacaktır nasılsa. Yaşadığı dini istismar edip kendince yorumlayan ve kutsal bir kitabı yeniden yazan bir inanışın çocukları olmak onlara yeterli bir zulümdür aslına bakılırsa.

Güzel Politikacı arzı endam ederken güzelliğin yeterli olmadığını en azından düşünür gibi yapması gerektiğini söyleyen birileri olmuş olmalı. Zira dünya üzerine gelen düşünürlerin ortak çıkarımlarına muhalif bu tarz bir düşünüş ancak Türklerin tabiriyle böylesi bir “eksik etek”in ağzına yakışırdı.

Dünya üzerinde yapılan devrimlerin en büyüğü olarak gösterilen İslamiyet ve gelmiş geçmiş en büyük devrim lideri olarak tesbit edilen Hz. Muhammed (sav) le ilgili, kişiler ağızlarını açmadan önce hiç değilse biraz da olsa bilgi sahibi olmalılar.

Tarihçilerin tarihi incelerken dört temel kuralı vardır. Bu genç politikacının okuması gereken, eğitimini görmesi gereken pek çok konudan biri de tarih olsa gerek. Tarihi bir konu hakkında konuşulurken dönemin şartları iyi incelenmelidir. İftira edilerek tarihsel gerçekliklerle ilgili tahrifat yapmanız mümkün değildir. Söylediğiniz sözler yalnızca sizi bağlar. Dünya tarihine hiçbir şeyden anlamayan bir zamanların güzel ama akıldan yoksun belediye başkanı adayı olarak anılırsınız. Daha da fazlasını bulamazsınız.

Şimdi konuyla ilgili, Avusturya savcılığı, Hz. Muhammed'e hakaret eden Graz belediye başkan adayı Susanne Winter'in sözlerinin halkı kışkırtıcı olup olmadığı hakkında soruşturma açacakmış. Cahil toplumların yetiştirdiği cehalet artığı konuşmalar hiçbir zaman İslam inanışındaki insanları kışkırtıcı bir unsur olamaz. Zira zahir ve batın olmak üzere her olaya iki yönlü bakabilen bir inanışın insanlarıyız. Ama ortada bir hakaret var. Suç varsa cezası da vardır. Evet, ortada bir suç var suçlusu göz önünde üstelik. Hanımefendinin zatına ya da sevdiklerine bu tarz bir iftira söz konusu olduğunda verilecek ceza her ne ise o kadarı ceza olarak münasiptir. İslamiyet’e inananların gönülleri huzura erecektir.

Konuyla ilgili ulaşılabilecek çok da basit bir netice vardır. Zeka, güzellikten her zaman çok daha çekici olmuştur. Parti politikaları içerisinde, güzellikleriyle vitrine çıkartılan hanımlarla ilgili yeni bir bakış açısı oluşturulmadığı takdirde, ilerleme kaydedilmeyeceği aşikardır.

Son dönemde Avrupa’nın siyasi konularına baktığımda gördüğüm yalnızca şu, hızla yozlaşmaya devam ediyor. Çok yakında birlik içinde olmaları bile Avrupa kıtasını kurtarmaya yeterli olmayacak. Bu sebeple Türkiye’nin uzun bir müddet bizi içinize almayın alt ve gizlilikli beyanı son derece doğru bir yaklaşımdır. Çökmekte olan bir yapılanmanın içerisinde bulunmak bize hiçbir şey kazandırmayacaktır.

Hiç yorum yok: