13 Mart 2008 Perşembe

GETİRİN KEMENÇEMİ

Gözüm seyiriyor
Ölmüş babamdan başkası
Anar mı adımı
Söyler mi sevdiğini
İnanılır mı söylese bile
İster mi bir yudum su
Bardağın altından tutmalı
Buyur demeli diye tembihleyip

Sabah sabah nedir bu hasret
Boynuma dolanan
Kalk oturduğun yerden
İş zamanı
Kırkı çıkan her adam
Saz çalar mı
Bu saatten sonra

Getirin benim dertli kemençemi
Koyulsun dizlerime
Avuçlarımdan aksın tellerine
Özlediğim çocukluğum
Bilmediğim gençliğim
Gözümün görmediği
İhtiyarlık zamanlarım
Verin elime kemençemi…
Eski bir baharı
Çiğdemlere bıraktım…

Hiç yorum yok: