Saklanma şu gümüş çerçevenin ardına
Çık gel artık bir sabah erkenden
Yine sen koy demliği ocağa
Sonra sokul koynuma
Yalnız uyuduğum yatağımda
Razı olma,
Bir başıma uyanmama
Öpme uyanırken, canın sağ olsun
Sarılma yeniden
Bunca zamandan sonra
Beklemem belki istesem de
Benzi sarı bir gün doğsun
Penceremden
Bir oğlu bir kızı olsun
Vakit öğlene erince
Tutsun elinden ağlayan bulutun
Ve sus desin vakitsiz gök gürültüsüne
El ettim geçen zamana
Ve göz koydum sendeki anıma
Söz verdim karanlığıma
Bir daha anneciğini
Senin yanında ağlatmamaya
Tutacağım çakı bıçağımla
Sivrilttiğim o zampara dilimi
Üzmeyecek artık yemin olsun
Üzdürmeyeceğim seni bir daha…
24 Mart 2008 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder