25 Şubat 2008 Pazartesi

LACİ DENİZ VE SEN

Bir demet ufuksun batan
Dalmışsın yine derin sessiz
Bir şarkı tutturmuş için
Aşk konmuş dudaklarının kıyısına
Ve ellerin deniz tuzuyla kavruk
Ağlamayacak kadar gururlu
Gülmeyecek kadar büyüksün
Aslında içindeki o çılgın
Çocuk gibi anneni özlüyorsun

Kaleminin sulara yazdıklarını
Mısra mısra okuyorsun
Hatim ediyorsun yüzünde
Bu yüzden lacivert deniz
Mürekkep kokuyor başıboş sahil
Annen geliyor aklına
Göz yumuyorsun

Biraz hırçın bu sabah serin sular
Kaleminin ucu sivrilmiş ve incitmiş
Kesiyor dalgaların yanaklarını
Bazen batıyor gözünün bebeğine
Dalga dalga geliyor ağlamak
Hıçkırıyorsun

Neden biriken hırsını
Şu kendi halinde duran
Denizden alıyorsun

Gün düşüyor gözlerinden
Gece taçlanıyor yıldız yıldız
Tüm istiridyeler acınla
Karaya vuruyorlar kendilerini
Kırıyorlar kabuklarını
Gözlerin yorgun düşüyor
Kapatıyor hayat kepenklerini
Uyku öpüyor beyaz avuçlarından
Terkedildiğin bu kıyıya
Düşünmeden ve üşenmeden
Demirliyorsun…

İlham, Demet Duyuler Hanımefendinin fotoğrafıdır. Yazmak için yalnız bir yüz görmek bile çok şey veriyor bazen insana. Tanımak mı, hissetmek mi. İçinde hissetmek tanımaktan çok daha fazla şey veriyor çok zaman.

Hiç yorum yok: